14 Haziran 2016 Salı

Şefim sağ olsun

Merhaba mutfakçılar.

Ben Kaş'a taşındım. Bu sebeple de mutfak işini de hem bir alt hem bir üst seviyeye taşıdım. Aslında olay biraz karışık.

Kaş'a 17 Nisan'da taşındık ve taşındığımız evin mutfağı bundan neredeyse 2 ay sonra yapılabildi. Bu süreçte zaten pamuk ipliğine bağlı mutfak becerilerimi galiba sıfırladım. Hepsini ayakkabı kutularına doldurdum. sakdjsakjd. Mutfak yapıldıktan sonra ise makarna ve menemen seviyesinden olaya tekrar el attım :)

Bu arada aç mı kaldım? Tabii ki hayır! Çünkü otelde çalışıyorum ve otelin bi restoranı var. Restoranın da allah kepçesine zeval vermesin, pek yetenekli bir şefi var. Zaten bütün günlerimiz akşamlarımız otelde geçtiği için Uğur'un yemeklerini yiyorum, hehe. Baya enteresan bir olay bu benim için. Yanında ne istesen pişirecek birinin ve iki metre ötede profesyonel bir mutfağın bulunması fikrini epey şaşkınlıkla karşıladım. Gerçekten de NE İSTESEM pişiriyor! Çok ilginç :)

Sonuç olarak mutfaklarla ilişkim şimdilik bu kadar. Bizim gız da şekeri bıraktığından bu sayfada şöyle bol çikolatalı ya da ne bileyim böyle ağız sulandıran kekler pastalar görmek için daha çok bekleriz gibime geliyor.

Haydi sağlıcakla!

15 Aralık 2015 Salı

Bu kadar kolay olduğunu neden söylemediniz?

Evde yoğurt mayaladım. Gayet de kolaymış!

Malzemelerim çok doğal sayılmazdı açıkçası ama yine de marketten alınacak bir yoğurttan daha sağlıklı olduğunu düşünmek istiyorum :)

Tarifim şöyle;

1 litre süt - ben günlük süt alıp kullandım.
1 yemek kaşığı yoğurt - evde mayalanmış bir yoğurttan mayalamak daha iyi olabilirdi elbet ama ilk seferde hazır yoğurt kullandım, artık bundan yapa yapa güzel bir mayam olur diye düşünüyorum.

Sütü kaynattım ve ılımaya bıraktım. Birkaç tarifte serçe parmağınızın içinde 7 saniye durabileceği kadar ılınması yeterli diye okumuştum. Benimki bundan birazcık daha soğuktu. Sonrasında 1 yemek kaşığı yoğurdun içine bu ılık sütten ekleyerek yoğurdun da benzer sıcaklığa gelmesini sağladım ve sütün içine ekledim. Ben kap olarak daha önceden yoğurt aldığım bir güveç kullandım ve kapağı olmadığı için buna pek de uymayan bir tencere kapağı ile kapatıp önce bir havluya sonra da atkı bere ne bulduysam sardım :) Akşam 8.30 gibi yaptığım mayayı sabaha kadar bu şekilde bıraktım ve sabah tutmuştu. Buzdolabına koyup akşama kadar bekledim. Bu aralar hava soğuk olduğundan mayalı yoğurdun sabaha dışarıda kalması sorun olmadı ama sıcaklarda 4-5 saat bekleyip dolaba koymak gerekebilir.

Bu arada yoğurdu yaptıktan sonra annemin verdiği püf noktası: Süt sıcakken mayalanan yoğurt ekşi; soğukken mayalanan ise tatlı oluyormuş. Sıcaklığı iyi tutturmak önemli, bu 7 saniye olayı gayet iyi bence.

Afiyet olsun!

27 Ağustos 2014 Çarşamba

Bu Nasıl İş?: One Pot Pasta

Uzunca bir süredir denemek istediğim bir tarif vardı. 'One Pot Pasta', çevirmek gerekirse tek tencere makarnası. Blog alemine Martha Stewart'ın hediyesi olan bu tarif, makarnayı ve sosu ayrı ayrı pişirme, süzme ve buluşturma aşamalarını ortadan kaldırıyor. Gerekli tüm malzemeyi (su dahil) bir tencereye ekliyorsunuz ve makarna suyu çekene dek pişiriyorsunuz. Böylece hem makarnanın lezzeti süzülen suyla akıp gitmiyor, sosa müthiş bi kıvam katıyor, hem de makarna tüm sosu içine çekiyor. 

İlk başta tarifi deneme cesaretim pek yoktu açıkçası. Evde akşama yemek olmayan bir gün "deneyeyim; olmazsa kahvaltı yaparız" diye düşünerek yaptım. Sonuç? Oldukça başarılı! Çok lezzetli oldu, normal makarnaya göre daha lezzetli bile diyebilirim. Yapılışı da oldukça kolay, sadece pişerken çoğunlukla başında olmak gerekiyor o kadar. Ama en sonunda, yarım saatte müthiş lezzetli bir yemek hazırlamış oluyorsunuz :)

Ben tarifi Martha Stewart'ın sitesinden uyarladım. Tarifin ölçüleri kullanacağınız malzemeye göre değişiklik gösterebilir, örneğin ekleyeceğiniz suyu hem makarnanın çeşidini ve büyüklüğünü, hem de domateslerin salacağı suyu düşünerek eklemeniz gerekir. Ben yine de kullandığım ölçülerle bir tarif yazacağım ki fikir versin. 

Geniş bir yapışmaz tabanlı tencereye; yarım paket (250-300 gr.) yassı spagetti, 3 adet küp doğranmış salkım domates, bir küçük piyazlık doğranmış soğan, iki diş ince doğranmış sarımsak, bir adet ince doğranmış köz biber turşusu, bir kaç yaprak taze fesleğen, iki çay kaşığı kadar tuz, taze çekilmiş karabiber, bir çay kaşığı kekik ve 6-7 yemek kaşığı zeytinyağını ekleyin. Üzerine 4 su bardağı normal sıcaklıkta suyu ekleyin, kapağını kapatıp ocağın üstüne alın. Sürekli kontrol edip arada karıştırarak pişirmeye başlayın, bir süre sonra aşağıdaki gibi olacak:


Bundan sonra makarnanızın diriliğini kontrol ederek suyunu çekene dek pişirin. Dilerseniz parmesan veya kaşar rendesi ile sıcakken servis edin  

*Suyun yetmeme ihtimaline karşı eklemek için bir tarafta kaynar halde su tutmanızı öneririm, ben pişirme aşamasında yarım bardak kadar daha ekledim. 
*Kapağı kapalı tutun ki buharla üstte kalan makarnalar da pişebilsin. İki dakikada bir kontrol etmeniz ve karıştırmanız yeterli olur.

Çok kolay, lezzetli ve doyurucu bir tarif. Bence hemen yapın! Hadi koşun koşun!


18 Ağustos 2014 Pazartesi

Bir Eldiven Bir de Kek: Bademli Yaz Keki


arkadaşlar hazır mısınız?
"Tatlı tarif istiyoruuum" dediğini duyar gibiyim İki Mutfak! Tabi ki ben kendim uyduruyorum ama bence tatlı tarif zamanı gelmiş bloğun.

robot gibi robot
Mutfak robotunda yapıldığı için hemencik yapılabilen bir kek tarifi vereceğim bugün. Oldukça lezzetli, mis gibi badem kokan, yumuşacık, ağızda eriyen bir kek. O yüzden adını yaz keki koydum. Yanında dondurmayla da nefis oldu. Yaparken aklıma gelmedi ama içine mevsim yazsa vişne, böğürtlen, ahududu gibi ekşi meyve taneleri, mevsim kışsa tarçın, haşhaş, portakal ve limon kabuğu eklenebilir. Hatta eklenmeli! Nefis olur nefis!

mis gibi kek
150 gr kabuğu soyulmuş tuzsuz badem (kavrulmuş olursa daha çok lezzet verir)
Bir su bardağından bir parmak az un
3/4 su bardağı toz şeker
1 paket kabartma tozu
bir tutam tuz
150 gram eritilip soğutulmuş tereyağı
3 yumurta
2 paket vanilya

Tuzsuz bademleri eğer kabukları üstündeyse bir miktar kaynar suda bekletip soğuk sudan geçirin ve kabuklarını soyun. Fırını 160 dereceye ayarlayın.

Bademleri mutfak robotu haznesine alıp, bademler incecik olana dek robotu kısa aralıklarla çalıştırın. Sonrasında un, şeker, tuz ve kabartma tozunu da ekleyin ve robotu tekrar çalıştırın. Bu sayede bir öncekinde tam olarak ufalmayan bademler de iyice çekilmiş olacak. Sonrasında tereyağını ekleyin ve yine kısa aralıklarla, tereyağ kuru malzemelerle karışana dek robotu çalıştırın. Arada gerekirse açıp bir spatula yardımıyla haznenin kenarlarında kalan malzemeyi içer doğru sıyırın. Malzemeler bıçağın etrafında toplanmaya başladığında 3 adet yumurtayı ekleyin 1 dakika kadar daha robotu çalıştırın. Yumurtalar tamamen hamura karışınca vanilyayı ekleyin ve robotu son bir kez daha 10 sn kadar çalıştırın. 20-25 çapında bir kalıbı yağlayın ve harcı kalıba alıp üzerini düzleyin. Isınmış fırına atıp, 45-50 dk. kadar, üzeri güzelce kızarana ve kürdan testini geçene dek pişirin. 

babamın diktiği bu eldiven 15 yıllık :)
Kalıbı fırından aldıktan sonra 1 saat kadar soğumasını bekleyin ve dilediğiniz şekilde servis yapın.
Afiyetler, bon apetitler!!

8 Ağustos 2014 Cuma

Halamın Lazanyası

Merhaba sevgili kolay ama kolay gibi görünmeyen yemek sever iki mutfakçılar. Bu seferki tarifim kolay lazanya. Tarif halamdan yapması benden.

Bizim ailede (eminim birçok ailede de) bazı yemekler kişilerin adları ile bilinir ve söylene söylene artık yemeğin adı öyle gider. Mesela "Esra'nın yanık keki" çok meşhurdur bizde. Zamanında yengemin yaptığı güzel kekin yanması, buna rağmen hala güzel olması, tarifin elden ele dolaşması, kekin de bir şekilde bu isimle anılması sonucu literatürümüze girmiş bir kek ismi. Ben de bu lazanya tarifini "halamın lazanyası" adını verdim. Lütfen olur da yapmaya kalkarsanız adını bu şekilde nesilden nesile aktarın, üç kuruşluk yemek blogumuzla benim de yemek dünyasına bir izim olsun.

Tarife geçmeden malzemelerimizi sayalım;

12 yaprak lazanya (ben Barilla marka kullandım, diğerleri nasıldır hiçbir fikrim yok)
1 paket domates çorbası (hazır çorba sevmiyorum ama bu tarifin beşamel sos veya lazanya sosu olmadan yapılabilmesi için püf nokta bu çorba)
400 gr kıyma
250 gr rendelenmiş kaşar peyniri
1 büyük boy domates
1 kapya biber
1 büyük boy soğan
zeytinyağı+azıcık tereyağı
karabiber
kırmızı toz biber
kimyon (baharatlar isteğe göre çeşitlendirilebilir, bence hiçbir sakıncası yok)
tuz

Önce çorbayı tarife uygun şekilde pişiriyoruz. Hazır çorba tarifi vermeme de gerek yok herhalde o kadarcık öğrenmişsinizdir hohoyt. Bir taşım kaynatıp ocaktan alacağız.

Çorba pişerken bir yandan da bir tencere içerisinde kıyma ve ince ince kıydığımız soğan, domates ve biberi zeytinyağı ve tereyağı ile kavuruyoruz. Baharatlarını de ekledikten sonra azıcık daha kavurup bu işlemi de alnımızın akıyla tamamlıyoruz.

Küçük boy (tam ölçü veremiyorum malesef ama 2 lazanya yaprağı yan yana biri de ucundan hafif kırarak diklemesine sığacak boyda) dikdörtgen bir borcam içerisine en alta ve en üste lazanya olacak şekilde lazanya-kıyma-lazanya sıralaması ile 3 kat kıymayı yayıyoruz. Her kıyma katına kaşar peyniri koyuyoruz.Toplamda 3 kat kıyma 4 kat da lazanya sermiş olmanız gerekiyor.

Serme işlemi de bittikten sonra pişirdiğimiz çorbayı kepçe yardımıyla borcamı tamamen dolduracak kadar lazanyamızın üzerine döküyoruz. Kepçe ile dökmek önemli, tencereden laapppss diye boşaltırsanız lazanyalar yerinden oynayabilir. Son olarak da en üste kalan kaşar peynirimizi yayıyor ve fırınına veriyoruz. Benim fırın bu aralar sapıttığı ve pişirmediği için ben 240 C ye ayarladım ama normal bir fırına 200-220 C'de de pişer diye tahmin ediyorum.
hello italia

çok da iyi oldu çok da güzel oldu

Kolaymış dimi? Sizi gidi keratalar kaptınız yine bomba tarifi ;)

Hadi bakalım afiyet olsun.

4 Ağustos 2014 Pazartesi

Evde Yoğurt Yapmak

Merhabalar tatilden dönen ıstakoz renkli iki mutfakçılar. Güneşe sereserpe yatıp cayır cayır yanıp, sonra da gelip benden deva isteyeceğinizi bildiğimden, tatilde evde kalan kişi olarak üşenmedim ve tam bir kilo yoğurt mayaladım! Hadi yine iyisiniz, güveç yoğurdu hem de :)

domestik tariflerde tahta kaşık kullanma zorunluluğu :)
Sanıyorum en yaratıcı, en çalışkan ve en üretken yanlarım mutfaktayken ortaya çıktığından mutfak işlerini çok seviyorum. Yemek yapmak zaten ayrı ama, dışarıdan almaya alışılan bir şeyi evde üretmek ayrı bir heyecan veriyor bana. Sütü mayalayıp dört saat sonra yoğurda dönüştüğünü gördüğümde dans etmeye başlamam da sanıyorum bundan. Bana göre mutfak emeğinizin tam karşılığını kat kat alabildiğiniz, mutluluk verici bir yer :)

Hazır yoğurtlar ile bir sıkıntım yoktu aslında ama bu kadar kolay olduğunu bilseydim herhalde çok daha önceden yoğurt yapmayı denerdim. Güzel kıvamlı bir yoğurt için püf noktalarına dikkat etmeniz yeterli oluyor.
Öncelikle tabi ki bulabilirseniz doğal süt ve maya için ev yapımı yoğurt kullanın. Maalesef bende ikisi de yoktu. Çıkıp komşularda ev yapımı yoğurt arayacak halde de değildim. Ne de olsa ısınma antrenmanı diye pastorize paketli süt ve market yoğurdu ile mayaladım. Artık bundan sonrakilerde günlük süt ve ev yapımı yoğurdumu kullanarak devam edeceğim (ya da tembellik edip devam etmeyeceğim, şimdi emin olamadım bak kendimden :)).

Yoğurdun yapımı değil ama bekleme araları uzun sürdüğü için, zamanlamayı buna göre planlamanız iyi olur, ben öğlen 12'de işe başlayarak sütü kaynattım, 1'de mayaladım, 5'te dolaba koydum ve ertesi sabah hazırdı.

Peki yoğurt nasıl mayalanır?
Efendim öncelikle çelik bir tencereyi su ile çalkalayın. Bu sayede sütün dibi tutmayacak. Sonra 1 litre sütü tencereye boşaltıp içine çelik bir kepçe koyun ve arada bir karıştırarak harlı-orta ateşte kaynama noktasına getirin. Kaynadıktan sonra orta ateşte 8-10 dk. daha karıştırarak kaynatın, bu sayede sütün içindeki su buharlaşıyor ve yoğurt daha kıvamlı oluyor. Sonra, yoğurdu sıcak tutmak için kullanacağınız bir battaniyenin içine temiz bir mutfak bezi serip yoğurdun yatağını hazırlayın. Yoğurt mayalayacağınız kaba (ben toprak bir kap kullandım, cam veya porselen de kullanabilirsiniz) sütü dökerek kabı bezin üzerine koyun ve sütü bir miktar soğumaya bırakın. Sütün mayalama ısısı önemli. Serçe parmağınızı sütün içine daldırıp 5 sn. kadar beklediğinizde elinizi yakmayacak ancak hafif ısırır sıcaklıkta olmalı. Derece veremeyeceğim kusura bakmayın, ben de böyle ölçtüm. O serçe parmak o süte girecek bir şekil. Sütün hazır olduğunu hissettiğinizde, bir tatlı kaşığı yoğurda 5-6 tatlı kaşığı ılık sütten ekleyip mayanızı oluşturun. Sonra mayayı incecik akıtarak sütün üstünde gezdirin. Bir iki kere karıştırın. Kabın üzerine bir süzgeç kapatın ve kabı temiz bez ile sarın (bu sayede buharlaşma sağlanıyor ve yoğurt sulanmıyor). Sonra battaniye ile de sarın ve mayalanmaya bırakın. Dört saat (kışın 6-7 saat) sonra, süt olarak bıraktığınız arkadaşınız size yoğurt olarak gülümseyecek! Ama hala yolculuk bitmedi. Kabın kapağını kapatarak (ben kağıt bir havlu örttüm ve üzerine yine süzgeç kapattım) fazla sarsmadan buzdolabına kaldırın ve en az 12 saat dokunmayın.

kendim yaptım diye demiyorum, çok lezzetli yoğurt 
Sabaha yoğurdunuz hazır bile! Afiyet olsun!

2 Ağustos 2014 Cumartesi

Domates Hiç Uyur Mu? : Köz Domates Çorbası



Günlerden birinde, akşamüstü hava çok sıcak olunca domatesler gözkapaklarını açamaz hale gelmişler. Bunu gören Gordon Ramsay adındaki mutfak cini domateslerin üstüne biraz şeker, biraz soğan, biraz sarımsak örtmüş, ağızlarının tadı yerine gelsin diye zeytinyağı ve baharatla beslemiş, sonra da rahat rahat uyusunlar diye onları fırına vermiş.

Sonra ne mi olmuş? Domatesler bu güzel uykudan çok lezzetli uyanmışlar. Öyle güzel kokuyorlarmış ki, Gordon ancak bir yaz çorbasının böyle güzel kokabileceğini anlamış ve uykusunu alan güzel domateslerden bir çorba yapıvermiş...


Çorbanın hikayesi biraz uyduruk belki ama kendisi pek lezzetli. Yapımı da çok kolay: 5 adet domatesi ikiye bölüp kesik kısımları yukarı gelecek şekilde bir fırın kabına dizin. İnce doğradığınız bir adet soğan, birkaç diş sarımsak, biraz tuz, karabiber ve kekik ile bir tatlı kaşığı toz şekeri üstüne serpin. Son olarak zeytinyağını gezdirin ve 180 derecelik fırında 30-40 dakika kadar pişirin. Domatesler közlenip yumuşadıklarında bir tencereye alın. Gerekirse sıcak su veya varsa et suyu/tavuk suyu ekleyin ve bir taşım kaynatın. Blenderdan geçirip tuz ve karabiberini ayarlayın. Ben bu aşamada kekik dalları ve kabukları ayırmak için süzgeçten de geçirdim. Çorbanız hazır bile, afiyet olsun!

Bu tarif de sağlıklı beslenip sağlıklı yaşama kararı alan ve neler olup bittiğini birkizinbohcasindakibitkileri.blogspot.com.tr 'den bize haber veren Fikriye'ye gelsin :)