17 Haziran 2014 Salı

Refika Hamburgeri

Siz de Refika'yı çok sevmiyor musunuz allah aşkına? Ben çok seviyorum. Ben genel olarak sevdiği şeylere aşırı bağlanan, ondan bahsederken gözleri ışıl ışıl olan insanları çok seviyorum zaten. Refika da yemek yapmayı o denli seviyor ki, bırakın içi içine sığmayı, kendisi mutfağa sığamıyor, hop orda hop burada, kamera karşısında kıpır kıpır :) Gidip sarılasım geliyor. Yirim :)

Yemek yapmayı ne kadar çok sevsem de bazen (özellikle yemek saati yaklaştıysa, ev dağınıksa, ocak silinecekse, malzeme yoksa) yemek yapasım hiiiç gelmiyor. Dışarıdan yemek söylemek de hem lezzet hem de maddiyat açısından hiiiç mantıklı gelmiyor. Böyle akşamlardan birindeyseniz (ve evde malzemeler varsa) dışarıdan hamburger söylemek yerine bir Refika Hamburgeri yapıverin benim gibi. 

Bu hamburgeri ilk yaptığımda Yeşimler bizde yemekteydi, onların da onayını almış bir tarif. Ha gerçi bu bilgi ne işinize yarar onu bilemiyorum heheh. Çok lezzetli, "butik" denen hamburgercileri aratmayan nefis bir tarif. 

(tarifin orijinali burada)

2 kişilik hamburger için:
250-300 gram dana döş kıyma
1,5 tatlı kaşığı dolusu hardal
1,5 tatlı kaşığı dolusu pekmez
1,5 tatlı kaşığı elma sirkesi
2 tatlı kaşığı galeta unu
tuz-karabiber

2 yemek kaşığı zeytinyağı
2 hamburger ekmeği
Ve dilediğiniz yan malzemeler: ızgara soğan, marul, domates, turşu, kapya biber, mayonez, kızarmış patates, soğan halkası vs...

bir köftenin anatomisi

Hamburger için gerekli olan malzemeleri çok fazla yoğurmadan bir araya getirin. Vaktiniz varsa, buzdolabında 30-40 dk. kadar dinlendirin. Sonrasında ikiye bölerek ekmeklerden biraz daha büyük köfteler yapın. Köftelerin ortalarını kenarlarından daha ince yapın ki daha kolay pişsin. Hafifçe kızdırdığınız zeytinyağında önce köftelerin her iki yanını mühürleyin. Sonrasında eti nasıl seviyorsanız o şekilde pişirin. Ben iyi pişmiş sevdiğim için ilk mühürlemeden sonra tavanın altını biraz kısıp üzerine bir kapak kapatarak pişiriyorum. Böylece içleri iyice pişiyor. Hamburgerleri pişirirken çok fazla oynamaz/çevirmez ve özellikle üstlerine spatula ile bastırmazsanız (genelde karşı konması zor bir harekettir) yumuşacık sulu ve lezzetli köfteleriniz oluyor. İsterseniz köfteleri indirmeden bir dakika önce üstlerine birer dilim peynir (kaşar-cheddar) ekleyebilirsiniz.

hamburgerin saz arkadaşları

Köfteler piştikten sonra ekmeklerinizi de aynı tavada biraz kızartın. Dilerseniz kalan yağda biraz kapya biber ve soğan soteleyebilirsiniz, nefis oluyor. Sonrasında hamburgerlerinizi istediğiniz malzemeleri ekleyerek zevkinize göre oluşturup, "şu yemeği dışarıda yeseydik iki kişi altmış lira tutmuştu" diye sevine sevine yiyiniz efendim.

Afiyet olsun!

11 Haziran 2014 Çarşamba

Yaz Geldi Limonatası

Merhaba ikimutfakçılar.

Malumunuz yaz geldi. Geçtiğimiz pazar sıcaktan bayılınca benim de aklıma limonata geldi. İnternetten nasıl yapılır ne edilir diye araştırırken bulduğum birkaç tarifi (ki kendileri limonata değil bildiğin şerbet kıvamındaydı) sizler için ekşittim ve huzurlarınıza çıkarıyorum.

Ben limonatayı ekşi sevdiğim için içindeki şeker damak tadınıza uymayabilir, istediğiniz gibi şekeri artırabilir veya azaltabilirsiniz. Bildiğiniz gibi önemli olan gidiş yoludur :)

Malzemelerimiz;
5 limon
1 çay bardağı toz şeker
sıcak su (tam ölçüsünü veremiyorum ama 1,5 -2 lire kadar olmalı)

İlk iş olarak limonlarımızı güzelce yıkayıp kabuklarını ince bir rende ile rendeliyoruz. Rendelediğimiz kabuklara şeker ilave edip tahta kaşık yardımıyla eziyoruz.
Üzerine kabukları rendelenmiş limonları sıkıyoruz ve son olarak da sıcak suyumuzu ekleyip şeker eriyene kadar karıştırıyoruz.
 Bu karışım soğuduktan sonra süzerek şişeleyebilirsiniz. İşte bu kadar kolaay! artık o salak saçma hazır limonatalara muhtaç değilsiniz :) isteğe göre servis yaparken taze nane ekleyebilirsiniz.

Afiyet olsun, kan olsun, can olsun :)

5 Haziran 2014 Perşembe

Kaos Mutfağının Sebzeli Mercimek Çorbası

Kaos Mutfağı adı dağınıklıktan gelmiyor, sakarlıktan geliyor. Ben bazen tam anlamıyla üstünden sakarlık akan bir insana dönüşüyorum. Hani öyle arada bir bardak kıran cinsten falan da değil. O anda mutfakta ardarda bir sürü saçmalık yaşanabiliyor. Mesela böyle bir günümde kabak dolması yaparken yere kocaman tuz kavanozu düşürmüş, onu süpüreyim derken ayağımı kapıya sıkıştırmış, bu sırada kabak dolmasını yakmış, başka tencereye aktarıp onda da yakmıştım. Genelde mutfak kazalarından çok korkarım. Bir kez mutfak kazası yaşandığı anda elim ayağıma dolanıyor galiba. Sonrası ise tam bir kaos.

Benim çok sevdiğim ve sıklıkla yaptığım bir mercimek çorbası tarifim var. Yiyen herkesten de geçer not alıyor. İçinde neredeyse her şey var (protein, vitamin, karbonhidrat), baya besleyici ve sağlıklı yani :)

Dün bu çorbayı yapayım dedim ama meğer yine Kaos Mutfağı günümdeymişim. Önce bulaşık makinesini boşaltırken elim ayağıma karıştı, çatal kaşıklar yere serildi; sonra seçtiğim tencere yaptığım çorbaya küçük geldi, büyük tencereye aktardım; sonra çalışmaz haldeki blenderı tencere içinde dik halde bıraktım salak gibi, bir şekilde o blender devrildi, elim yandı, her yer battı; sonra güya dökülenleri temizledim o yanık kremli elimle, (döndüm baktım ki her yere krem bulaştırmışım) çorbayı tekrar başka tencereye aldım; o sırada yemeğe davet edildik ve çorbanın yarısını oraya götürmeye karar verdik ve  bir tencereye daha aktardık vs.. Ne mübarek çorbaysa artık, dört tencere gezdi , hacı oldu.

Neyse, çorbanın suçu yok sonuçta, benim sakarlığım. Yoksa çorba nefis :) 

rengarenk sebzeler / çorba start alıyor

Sebzeli Mercimek Çorbası

4-5 yemek kaşığı zeytinyağı
1 küçük kuru soğan
1 küçük havuç
1 kapya biber
1,5 çay bardağı kırmızı mercimek
2-3 yemek kaşığı pirinç
1 yemek kaşığı domates salçası (ben yarım kaşık biber-yarım kaşık domates kullandım)
1 büyük domates - rendelenmiş
tuz-çekilmiş karabiber-kimyon-tatlı toz kırmızıbiber
tavuk veya et suyu (isteğe bağlı)
sıcak su
(bu ölçülerden bir hayli çorba çıkıyor, benden söylemesi :) )


kavrulma aşaması / çorba ilk tencere noktasında

Öncelikle soğan havuç ve biberi küpler halinde doğrayın. En son aşamada blenderdan geçeceği için çok küçük olmalarına gerek yok, boyutlarının eşit olmaları yeterli. Sebzeleri zeytinyağında orta ateşte bir miktar soteleyin. Yumuşamaya başladıklarında yıkadığınız mercimek ve pirinci tencereye alın. Salçaları da tencereye alın ve biraz daha soteleyin. Bu kısım çorbanın lezzetini çok artırıyor. Sonra domates rendesini de tencereye alıp biraz daha pişirin. Üzerine kullanacaksanız et veya tavuk suyunu (ben tavuk suyu koydum) ve kaynar haldeki suyu (miktarı göz kararı ayarlamak gerekiyor, bu ölçülerde 2-3 litre arası yeterli olacaktır) ekleyip, baharatları da ekleyin. Kaynadıktan sonra altını kısın ve sebzeler yumuşayıp mercimekler ve pirinçler dağılana dek pişirin. Blenderdan geçirin, bu aşamada çorba bir miktar daha yoğunlaşacaktır, eğer kıvamını açmanız gerekirse kaynar su ekleyerek tekrardan bir-iki taşım kaynatmanız yeterli. Sıcak servis yapın.


son hali / badireler sonrası çorba finish noktasına ulaştı

Afiyet olsun!



2 Haziran 2014 Pazartesi

Müthiş Atıştırmalık: Çikolatalı Kurabiye

Ay merhaba,

Yine uzuuun süredir görüşmüyoruz. Ne yapıyor peki İki Mutfak ekibi? Kurabiye. Evet, sizin için bunca zamandır deli gibi kurabiye yapıyordum sevgili okurlar.

Yalanıma inandınızsa biraz da kurabiyelerden bahsedelim. Bu tarifi birkaç yıl önce rastgele bloglardan birinde görüp denemiştim. Meğersem o blog şimdi kaçırmadan takip ettiğim Joy The Baker'mış. Joy birkaç hafta önce aynı tarifi güncelleyerek tekrar yayınladı. Başlığı da The Best Brown Butter Chocolate Chip Cookies. E bu isimdeki tarifi yapmak zaten mecburi gibi bir şey. Brown butter kısmından da benim daha önce yaptığım tarif olduğunu hatırladım ve hemen denenecekler listeme attım. İlk deneme oldukça başarılıydı. Ancak bana biraz fazla tatlı ve fazla yağlı geldi, kısaca fazla Amerikan diyebiliriz, iç bayan cinsten :).  Bu yüzden miktarları biraz değiştirerek ikinci bir deneme yaparak tarifi "Türkleştirmeye" çalıştım. İkinci denemem çok güzel oldu!


ecnebi tabirle 'mise en place', benim tabirimle 'ordu göreve hazır', Kenan Evren'e göre 'Ayşe tatile çıksın'

Bu tarifte browned butter kullanılıyor. Türkçeye düz çeviriyle kahverengileştirilmiş tereyağı, bizim mutfak dilince bildiğimiz haliyle çorbaların üstüne koyduğumuz kavrulmuş tereyağı. Lezzetini inanılmaz yükseltiyor. Hazırlarkenki kokusu bile başımı döndürdü. Mis mis! İyi bir tereyağının herhangi bir yiyeceğe yaptığı katkı zaten tartışılmaz. Bu tarifin olayı tereyağı, sakın ola margarin veya sıvıyağ kullanmayın. Zaten bence genel olarak margarin kullanmayın. İlla kullanacaksanız da bu kurabiyeyi yapmayıverin.

Ayrıca kurabiyenin içinde pekmez var. Koymasak da olur belki, ben iki denemede de koydum. Pekmez kurabiyenin içinin yumuşak, ecnebilerin deyimiyle "chewy" olmasını sağlıyor.


Önemli püf noktaları: Kullanacağınız malzemeler oda sıcaklığında olsun, yoksa buz gibi bir tereyağını şekerle krema gibi olana dek çırpmak ya da hamura eklediğiniz soğuk yumurtaların hamurun kimyasını birden değiştirmesi gibi zorluklarla karşılaşabilirsiniz. Hamurun son hali size çok yumuşak görünebilir, sakın ola un eklemeyin, kıvamını soğuduktan sonra alacaktır. Hamur hazır hale geldikten sonra en az 20 dk. buzdolabında dinlendiriliyor, bu kısmı lütfen atlamayın, hamurun kendine gelmesi için çok önemli. Son uyarım pişirme süresi. 12-15 dk'yı aşmayın. Arada bir kurabiyeleri kontrol edin ve kenarları hafif kahverengileşip üstleri güzel bir altın rengine dönüşmeye başladıklarında fırından alın. İlk çıktıklarında doğal olarak çiğ gibi görünecekler ama tepsiden almadan önce soğumalarını beklemeniz gerekiyor.

Bu kadar ıvır zıvır yazdım, zahmetli bir tarif gibi görünebilir ama çok kolay ve hemencik yapılan nefis bir tarif. Tavsiyem kesinlikle yapmanız yönünde :)

Malzemeler:
200 gr oda sıcaklığında tereyağı
100 gr (yarım su bardağı) kahverengi şeker
1 tatlı kaşığı pekmez
1 paket vanilya veya 1 tatlı kaşığı vanilya özütü
100 gr (yarım su bardağı) şeker
1 büyük yumurta + 1 büyük yumurtanın sarısı
2 bardak un
Yarım pk. kabartma tozu
Yarım çay kaşığı tuz
80 gr. (bir pakete denk geliyor) bitter çikolata (kakao oranı %70 olanlardan)

Öncelikle tereyağının yarısını (100 gr.) küçük bir sos tenceresine alıp kısık ateşte arada bir tencereyi çevirerek eritmeye başlayın. Tereyağı eridikten sonra önce köpürmeye, sonra yavaş yavaş kavrulmaya başlayacak. Tereyağının içindeki partiküller tencerenin dibine inip, güzel bir kahverengi renk alıp, o nefis kavruk koku yaymaya başladığında ocaktan alın ve yanmaması için başka bir kaba aktarın. Soğumasını bekleyin (buzdolabına koymayın)

Bitter çikolatayı ince parçalar halinde kıyın.

Kalan yumuşamış haldeki 100 gr. tereyağını ve kahverengi şekeri bir kaba alıp mikserin en düşük hızında (spatula ile de yapılabilir) yumuşacık olana dek çırpın. Vanilya ve pekmezi ekleyip tekrar çırpın. Kenarda bekleyen ve artık soğumuş olan kavrulmuş tereyağı ve beyaz şekeri ekleyip çırpmaya devam edin. Şeker eriyecek ve karışım kabarıp rengi açılacak. Sonra yumurtayı ve yumurta sarısını da ekleyip son bir kez tamamen karışana dek çırpın ve mikseri kenara alın. Unu, kabartma tozunu ve tuzu ekleyin ve bir spatula yardımı ile tüm kuru malzemeyi hamura yedirin. Son olarak çikolatayı ekleyin, kabın üzerine bir streç film kaplayarak buzdolabında 20-30 dk. arasında soğutun. (süreyi uzatırsanız hamur çok sertleşecek ve şekil vermeniz zorlaşacaktır)

20. dk sonunda fırınınızı 175 dereceye ayarlayın.Yağlı kağıt serilmiş bir tepsiye hamurdan cevizden daha büyük yuvarlaklar yaparak yerleştirin. Pişerken çok yayılıyorlar, o yüzden en az  5'er cm. arayla dizin derim. Yerleştirirken her bir kurabiyenin üzerine hafifçe bastırın. Fırına verip 12 dk. sonunda kontrol edin, güzel bir altın rengini almaları gerekiyor. Hala beyazlarsa 2-3 dk. daha fırında tutabilirsiniz.

evde ve ofiste bizzat denedim, ikisinde de sonuç mikemmel!
Fırından çıkan kurabiyeleri 20 dk. kadar tepsilerinde soğumaya bırakın. Sonrasında ister hepsini kendiniz yiyin, isterseniz insanlara dağıtıp onları da mutlu edin :)

Bon apetit efendim!